TEMEL FIKRALARI:
ÇEKİNİYORUM GÜLÜMSEME
Savcı, morgdaki üç cesedi incelemek üzere
gelmişti.
Birinci ceset sırıtıyordu. Savcı nedenini sordu.
"Milli piyangoda büyük ikramiyeyi kazandı,sevincine dayanamadı, kalp
krizi geçirdi ve oldu", dediler.
İkinci ceset de sırıtıyordu. Savcı sordu;
-Bu neden sırıtıyor?
"Bunun da oğlu doğmuştu. Sevinçten kalbine yenik düştü"
diye
açıkladılar. Üçüncü ceset Temel'in
kömür halindeki cesediydi. O da sırıtıyordu. "Bu neden oldu?" diye
sordu
savcı.
"Efendim, buna yıldırım çarptı" dediler.
-Peki neden sırıtıyordu?
-Fotoğrafını çekiyorlar sanmış.
BABAN NASIL
Temel’in oğlu küçük Temel, okula gittiğinde öğretmeni sorar:
-Temel, baban nasıl iyi mi?
Küçük Temel:
-Öğretmenum, babam dün akşam banyo küvetine girdi, uyudi kaldi oriya…
Öğretmen şaşkın:
-Uyudu mu? Desene sular evi bastı, ev mahvoldu…
Küçük Temel sakin:
-Yooo öğretmenum öyle olmadi, çünki babam ağzı açuk uyur…
__________________
sagır kim...
Temel doktora gitmiş:
- Doktor bey, Bizum Fadime sağır herhalde, sorularima cevap vermeyi…
- Karınızın sağırlık derecesini ölçelim. Siz bir soru sorun, duymaz ise beş adım yaklaşıp soruyu tekrarlayın. Ne kadar mesafede duyuyor bilelim.
Temel, deneme yapmak için eve gittiğinde Fadime’yi yemek yaparken bulmuş:
- Karıcuğum bugün yemekte ne var?
Ses yok… Beş adım yaklaşıp bir daha sormuş. Çıt yok… Bir beş adım daha yaklaşıp yine sormuş:
- Kiz Fadime saa diyrum, yemekte ne var?
- Bak Temel, dördüncü kez söyliyrum, yemekte hamsili pilav var…
-*--------------------------------------------------------------
İlkokulda üç çocuk, bebeklerin nasıl dünyaya geldiklerini konuşuyormuş.
Dursun:
- Bizim ailede hep leylekler getirir.
Fadime:
- Bizde hep cül bahçesinde bulunur.
Temel:
- Biz façiruz, bizde hep pepekleri annem kendisi yapayi.
katil temel...
Temelle İdris meyhaneye girdiler. Rakılar geldi...
Yarım saat sonra İdris sordu:
-Söyle pakayum, bir bir daha ne eder?
-İçi dedi, Temel.
İdris bıçağını çekip Temeli vurdu.
Karakolda komiser gürledi:
-Arkadaşını neden öldürdün?
İdris içini çekti:
- Çok şey pileydu!
Nasrettin hoca fıkraları:
Bir komşusu,hoca'nın kapısını çalar:
-hocam,der,iki saat için bana eşeğini ver de falan yere kadar gidip geleyim..
hoca,eşeğini vermeye niyetli olmadığı için:
-hayvan evde olsaydı,memnuniyetle verirdim ama!..der.
tam bu sırada eşek içerden uzun uzun anırmaya başlamaz mı!